Salı, Şubat 23

Kırmızı Halı 2010: Up [2009]

Oscar ödülleri tarihinde bu seneye kadar bir animasyon filmi yalnızca bir kez en iyi film dalında aday gösterilmişti: Beauty and the Beast. Filmin bu kategoride yarıştığı 1991 yılında en iyi film oscarını, Kuzuların Sessizliği almıştı.

Bu yıl, 82 yıllık oscar tarihinde 2. kez bir animasyon filmi bu kategoride aday gösteriliyor: Up. Bahsi açılmışken filmin 62. Cannes Film Festivali'nde açılış filmi seçildiğini ve festivalin bir animasyon filmiyle açılışının Cannes tarihinde bir ilk olduğunu söylemekte de fayda var. Vizyona girdikten sonra ortalığı tabiri caizse kasıp kavuran ve büyük beğeni toplayan bu film için, sözün başında, gördüğü ilgiyi sonuna kadar hak ettiğini söylemek en doğrusu olacaktır herhalde.

Carl(Fredricksen), küçük yaşta tanıdığı ve ömrünün büyük kısmını beraber geçirdiği Ellie'nin dünyadan göçmesiyle yapayalnız ve ne yapacağını bilemez bir halde kalır. Onun düştüğü bu boşluğu, fazlasıyla hızlı değişen çevresi ve yeni dünya düzeni daha da çekilmez hale getirir. Diğer kahramanımız küçük Russell ise, heyecanlı ve maceracı bir izcidir ve koleksiyonunda bir rozet eksiktir: Yaşlı insanlara yardım etme rozeti.

Bu rozet için Carl'ın kapısını çalar ancak ihtiyar, bu çocuğun heyecanına katlanabilecek bir durumda değildir ve Russell'ı başından -elinden geldiğince- def eder. Bir süre sonra, uzun süredir Carl'ın posta kutusunu reklam mektuplarıyla meşgul eden bir huzurevinin yetkilileri, ihtiyarın razı olması üzerine bir sabah Carl'ı almaya evine giderler. Ancak Carl için hayat ve yaşanacak maceralar henüz bitmemiştir ve tutulacak sözler vardır. Russell için de.

İhtiyar adamla bu küçük çocuk, farkında olmadan kendilerini çok büyük bir maceranın içinde bulurlar ve baş döndürücü bir hızla başlayan film, benzer hızla devam eden bu macerayı anlatır bizlere.

Sınıfındaki diğer filmlere baktığınızda, bir animasyon filminden çok daha fazlasını bulabileceğiniz bir film Up. Küçücük oluşumlara, büyük duygu bulutları yüklüyor ve dinmek bilmeyen fırtınasıyla sizi sürekli olarak farklı ruh halleri arasında gezdirmekten bir an bile vazgeçmiyor. Kurguya yaptığı hızlı ancak etkili girişi sizi filme baştan ısındırıyor ve ardı arkası gelmeyen acı-tatlı sürprizleriyle kendisinden asla soğutmuyor. Film, olay örgüsündeki kendine has küçük ayrıntılarıyla oluşturduğu bütünden beslenmesini çok iyi biliyor.

Son olarak şahsım adına konuşacak olursam, benim Buz Devri'nden beri izlediğim en iyi animasyon filmdi ve bana çoğu filmde görme şansı bulamadığım zaman zaman duygu yüklü, zaman zaman eğlenceli dakikalarıyla unutulmayacak bir seyir keyfi yaşattı.

Filmin Oscar şansına gelince ne kadar etkileyici olursa olsun, animasyon olmasından dolayı bir adım geriye düşüyor Up. Zaten yılın en iyi animasyon filmi gibi bir kategori varken ve bu kategoride Up'ın karşısında güçlü bir rakip durmadığından dolayı Akademi Up için sakladığı oyları o kategoride kullanacaktır. Ancak açık sözlü olmak gerekirse, Up'a yılın en iyi filmi oscarı verilse dahi fazla hor görüleceğini sanmıyorum.

Film için Sinema Vesaire notu: A-

0 Yorum - Yorum Yaz: