Harold Crick(Will Ferrell), hayatı saniyesi saniyesine planlı yaşayan bekar bir vergi memurudur. Her sabah aynı saatte kalkar, aynı saatte dişlerini fırçalar, hatta aynı saatte kravatını bağlar ve aynı sürede otobüs durağına vararak aynı saatte otobüse biner. İçten içe bu rutin hayat kendisini ne kadar bunaltsa bile, çoğu Amerikan çalışanında olduğu gibi robotlaşmaya yakın kahramanımız, sadece hayatını sürmeye devam eder. Neredeyse amaçsızca.
Karen Eiffel(Emma Thompson), ünlü sayılabilecek bir yazardır. Kendine has bir tarzı vardır ve kitaplarında bu tarzdan vazgeçmez. Yayıneviyle yaptığı anlaşmaya binaen, bitirmesi gereken bir kitabı vardır ve yazarların başına gelebilecek en kötü durumlardan biriyle karşı karşıyadır: üretim sancısı.
Kitabına bir türlü devam edememekte, olayların arkasını bir türlü getirememektedir.
Ana Pascal(Maggie Gyllenhaal), okulu yarıda bırakıp pastane işletmeye karar veren genç ve güzel bir bayandır. Vergi borçlarını ödememekte inat eder ve bunun için kendince sebepleri vardır.
Bir sabah, kahramanımız Harold, gaipten bir ses duymaya başlar. Bu sesin en kötü tarafıysa dinlemeye çalıştığında duyulmamasıdır. Harold bir işle uğraşırken ses konuşmaya başlar, farkedip dinlemek amacıyla duruncaysa birden susar.
Bunlara anlam veremeyen Harold, hayatına devam eder, gizemli ses'e rağmen. Ona verilen yeni görevse, vergilerini ödemeyen bir pastaneci hanımdan bu vergileri tahsil etmektir.
Harold'la Ana'nın yolları bu şekilde kesişir.
Rutin hayatına giren bu inatçı ve güzel bayan Harold'u etkiler ancak Harold, işine sadık bir memur olmasının yanında aynı zamanda utangaç bir adamdır. Ana'yla olan ilişkileri bu yüzden biraz garip, biraz da komik bir şekilde ilerler.
Diğer taraftan gaipten gelen sesin peşini bırakmayan Harold, bu sesle ilgili aklına takılanları sormak için Edebiyat Profesörü Jules Hilbert'le(Dustin Hoffman) irtibata geçer. Profesör Hilbert'se, onu yönlendirebileceği en iyi kişinin yazar Karen Eiffel olduğuna kanaat getirir.
Enteresan bir hikayeyi, enteresan bir yolla anlatan bu film, izlemediyseniz bir an önce izlemeniz gereken bir film. İçindeki dramı trajikomik bir yolla seyirciye sunarken, yer yer romantizmi de ilave etmeyi ihmal etmiyor.
Filmin fragmanı:
2 Yorum - Yorum Yaz:
film izleme alışkanlığımı son 2 senedir iyiyen iyiye bırakmış durumdayım. Bu alışkanlıgımı tekrar kazanmalıyım sanki..
Çünkü ;hayatım "okul/staj/internet/telefon" bunlardan ibaret oldu ve sanırım çok asosyal oldum.
bu haftasonu bu filmle başlayacagım :)
teşekkürlerr number7
O zaman rutin bir hayat süren kahramanımızda kendinizden biraz bulabilirsiniz :) Rica ederim, umarım beğenirsiniz.
Yorum Gönder