Klasikleri izlerken her zaman temkinli davranırım. Zira Hollywood yapımcılarının en sevdiği şeylerden birisi klasikleri sömürmektir. Bundan 50 yıl önce rekorlar kıran bir film, bugün bize çok sıkıcı gelebilir, zira klişelerle doludur. Ancak o 'klişe'ler, zamanında sinema tarihi için birer devrim niteliği taşımıştır aslında.
Bu konuda izleyip en çok hayal kırıklığına uğradığım klasik filmlerin başında Seven Samurai gelir. IMDb Top 250'de an itibariyle 14. sırada olan bu film (benim izlediğimdan yanlış hatırlamıyorsam ilk 10'daydı) küçük bir kasabayı tefecilerden koruma görevini üstlenen 7 samurayın hikayesini konu alır.
Bu filmi izleyip -ki yarıda bırakmıştım hiç adetim olmadığı halde- yaşadığım hayal kırıklığının şokunu atlatmaya çalışırken, klasik filmlere olan yaklaşımımın değişmesi gerektiğini anlamıştım. Klasik bir film izlerken asla, o filmden sizin üzerinizde derin etki bırakmasını, hayatınızda izlediğiniz en güzel filmler listenizde -eğer öyle bir liste varsa- en üst sıralara yerleşmesini (hayatımız istatistik olmuş) beklememeniz lazım. Çünkü her film çekildiği döneme aittir ve o dönemin koşulları altında değerlendirilmelidir.
Ama bu demek değildir ki her klasik film bunaltıcı ve klişelerle dolu olmak zorunda. Aslına bakarsanız, Seven Samurai haricinde izlediğim klasik filmlerin hiç birisinden sıkılmadım şimdiye kadar. Tavsiyem, eğer klasik film izleyecekseniz korku filmi olmasın, yeter.
Citizen Kane (1941), Casablanca (1942), 12 Angry Men (1952), On The Waterfront (1954), Charade (1963)... gibi 50'lere uzanan bu klasik filmlerin çoğu beni şaşırtıcı derecede etkilemiştir mesela.
Bugünse şimdiye kadar (saçma bir şekilde kendimi hazır hissetmediğim gerekçesiyle) izlemeyip hep sonraya sakladığım bir başyapıtı izledim sonunda: Sunset Blvd. 1950 yapımı bu film, yani başyapıt, izlediğim klasikler arasında en iyilerinden birisiydi, tam da beklediğim gibi.
Filmin hikayesinden ziyade konusundan kısaca bahsedecek olursak, Hollywood'u ve oradaki film endüstrisinin birer parçası olan insanları konu alıyor Sunset Blvd.
Filmin ismini aldığı bulvarsa (Sunset Bulvarı) tahmin edeceğiniz gibi Hollywood'da ünlülerin oturduğu bir cadde.
Film, işsiz bir senaryo yazarının alacaklılardan kaçarken saklandığı eski bir malikaneye girmesiyle başlayan macerası anlatılıyor.
Sunset Blvd, özünde bir dram filmi. Baş karakterimizin malikanede tanıdığı sessiz sinema zamanında döneminin en ünlü aktrislerinden birinin, hem yaşlanınca popülaritesini yitirmesini, hem de gelişen endüstride sessiz filmlere yer kalmamasını kabullenememenin, geri planda kalmayı sindirememenin verdiği acıyla içine girdiği bunalımı kullanarak -gökyüzünden kayan- bir yıldız olmanın dramını yaşatıyor bizlere.
Senaryosunun yanında inanılmaz akıllı ve ince esprileriyle eşsiz bir mizah anlayışına sahip, zaman zaman romantizme yer vermeyi de ihmal etmeyen Sunset Blvd, kesinlikle izlenilmesi gereken bir sinema klasiği.
Filmin IMDb Linki
0 Yorum - Yorum Yaz:
Yorum Gönder