Dünya düzeninin değişmesi, insan hayatının daha "pratik" ve "hızlı" yaşanılabilir bir hale getirilmesi, iletişimin kolaylaşması gibi günümüz dünyasına ait konular, takdir edersiniz ki sinema üzerine de birtakım etkilerde bulundu. Günlük hayatımızın geçirdiği bu dönüşüm şüphesiz en çok eleştiriyi kitleleri en kolay etkileme yöntemi olarak niteleyebileceğimiz sinemadan almakta son yıllarda. Konuya paralel örnekleyecek olursak çok değil, 10-11 yıl öncesini düşünerek Dövüş Kulübü'nü bu akımın öncüsü saymak çok da yanlış olmayacaktır herhalde.

Up In The Air, hayatı uçaklarda geçen, işi gereği sürekli seyahat halinde olan yalnız ve "pratik" bir adamın, Ryan Bingham'ın (George Clooney) hikayesini anlatıyor bize. Büyük şirketlerin toplu işten çıkarma yapacaklarında çalışanlarına bu haberi vermek ve onlara işsizliğe adım atarken çözüm önerileri sunmak üzere kiraladığı bir firmanın en iyi elemanıdır Bingham. Yani Bingham'ın işi, başka insanların işlerine son vermektir.

Sıradışı bir konuyu sıradan bir işleyişi var filmin. Bundan bir olumsuzluk olarak bahsetmiyorum, zira birbirinin açığını örten iki ayrıntı niteliği taşıyor bunlar. İnsanları parasız bırakmakla para kazanan ve bazı toplumsal değerlere ters düşünce yapısına sahip olan birisinin, toplumun içine girmeye çalıştığında yaşadığı çelişkiyi ve ironiyi ustaca anlatıyor film. Karakter üzerinden topluma büyüteç tutarken izleyiciyi de yaşantısındaki kıstaslar üzerine bir kez daha düşündürüyor.

Sonuca bağlayacak olursak Up In The Air, küçük şakaları ve büyük ironileriyle sizi yeterince şaşırtabilen ve akışına kaptırdıkça üzerine daha da çok düşündüren bir dokuya sahip. İlginç konusu ve üst düzey oyunculuk performanslarıyla bu doku daha çekici bir hal alıyor ve film tüm bu ayrıntılarla bütünleşik olarak kaliteli bir film niteliği kazanıyor. Filmin açılış müziği olan "Sharon Jones and The Dap Kings - This Land Is Your Land" de dinlemeniz gereken bir parça. Oscar adayları arasında bu şarkıyı da görmek isterdim açıkçası...
Film için Sinema Vesaire notu: B+
0 Yorum - Yorum Yaz:
Yorum Gönder